Bir İyilik Öyküsünün Kahramanı: Özlem Cahan Röportajı

 Bir İyilik Öyküsünün Kahramanı: Özlem Cahan Röportajı
Okunuyor Bir İyilik Öyküsünün Kahramanı: Özlem Cahan Röportajı

Röportaj: Battal Özçelik

Hani bir laf vardır, “gerçek süper kahramanlar pelerin takmaz” diye. Bu röportajımızın konuğu da pelerinsiz süper kahramanlardan biri diyebiliriz. Özlem Cahan ismini birkaç gün önceye kadar hiçbirimiz bilmezken, kendi imkanlarıyla ördüğü bereleriyle büyük bir iyilik hikayesine imza atmıştı ve halen bu hikayesine büyük bir özveri ile devam ediyor.
Özlem Hanım, bir gün sosyal medyada soğuktan üşüyen çocukların fotoğrafını görüyor ve onlar için bir şeyler yapmak istiyor. Beş yıl önce başladığı ve binlerce çocuğa ulaştığı iyilik serüveninde, ihtiyaç sahibi çocuklar için bugüne dek üç bin çocuğa bere örmüş. Biz de kendisine ulaşıp hem emekçi hem de hayırsever bu hanımefendinin fazla vaktini almadan kendisiyle kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Buyurun, kalbi iyilikle dolanların ve dolduranların hikayesine!

Ne işle meşgulsünüz?

Amasya Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunuyum. Halihazırda Milli Eğitim Müdürlüğü’nde memur olarak çalışmaktayım.

Özlem Cahan ve rengarenk bereleri

Tüm Türkiye sizi bir anda tanıdı. Bu haber olma süreciniz nasıl gerçekleşti? Kim sizi keşfetti acaba?

Ördüğüm berelerde ponpon kullanıyorum. Ponponları satın aldığım bir Cemil Ağabey var. Kendisinden sürekli bu kadar çok ürün alınca bir gün “sürekli benden ponpon alıyorsun, bunları ne yapıyorsun?” diye sordu. Ben de, “hayırlı bir iş için bunlarla bere örüyorum” dedim. Cemil Ağabey de, “ister misin bu yaptığın iyilik haber olsun ve birçok insana ulaş” deyince sonraki süreçte kendimi haberlerde buldum.

Özlem Hanım’ın gönderdiği bereler ve mutlu mesut çocuklar

İlk berelerinizi gönderme sürecinizden bahseder misiniz? Berelere kavuşan çocuklardan nasıl tepkiler aldınız ve neler hissettiniz?

Sosyal medya üzerinden birçok köy okuluna ulaşmıştım. Onlarla iletişime geçerek elimdeki bereleri kargoladım. Kargolar ulaştığında okul yetkilileri de bana, içinde çocukların olduğu birbirinden güzel fotoğraf ve videolar gönderdi. Bu geri dönüşler beni fazlasıyla mutlu etti ve çok etkiledi. O çocukların gözlerinin içindeki ışığı görünce ben daha da çok bere örmeye başladım.

Bugüne dek yaklaşık üç bin bere örüp göndermişsiniz. Bu iş ciddi bir mesai gerektirdiği gibi aynı zamanda kullandığınız ipleri tedarik etmek de maddi bir olanak istiyor. Tüm bu bunların altından tek başınıza nasıl kalkıyorsunuz?

Günde üç bere örüyorum. İşten çok yorgun geldiğim zamanlarda bir bereyi bile zor bitirdiğim oluyor. Her ay maaşımın belirli bir kısmını ip almak için ayırıyorum, tabii ki kolay olmuyor ama ben çocukları öyle görünce o kadar mutlu ve motive oluyorum ki, bu da işin tüm yorgunluğunu alıyor. Tüm bunların üstünden hep tek başıma geldim ve yine öyle devam edeceğim. Bu şekilde yapmak bana daha büyük bir huzur veriyor.

Yayımlanan haberlerin ardından size destek olmak veya fikrinizi almak için ulaşanlar oldu mu?

Bana ulaşan çok fazla kişi oldu. “bizlere umut oldun” diyenler, destek çıkmak isteyenler oldu. Ama benim bu haber olma teklifini kabul etmem destek bulmak değildi. Sadece daha fazla çocuğa ulaşabilmekti ve nitekim öyle de oldu. Bundan dolayı da çok mutluyum.

Özlem Cahan‘ın iyilik dolu hikayesine şahit oldunuz. Evet, bir kadın, durup dururken kendine bir mesele edinerek, emeğini ve maddi imkanlarını hiç tanımadığı çocukları mutlu etmek için harcıyor. Üstelik bir ay, iki ay filan değil, koca beş yıl… Kendisine, yoğunluğuna rağmen bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiği ve bu güzel iyilik hikayesini başlattığı için çok teşekkür ederiz.

Paylaş